Üniversite yıllarımda dünyanın en iyi yerlerini görmek, en başarılı ve kaliteli şirketlerinde iş deneyimi yaşamak ve bunları da severek, eğlenerek gerçekleştirmek gibi hedeflerim vardı.
Birçok insan gibi ben de özellikle yurtdışı deneyimi konusunda yoğunlaşmıştım ama bunu gerçekleştirebilmek için gereken maliyet ciddi anlamda yüksekti. Üstelik tam da üniversiteden mezun olmuş, ailemin benimle gurur duyması gereken zamanda onlara bir de bu masrafı yüklemek istemiyordum. Bu yüzden en doğru yolun biran önce işe başlamak olduğuna karar verdim. Ve tesadüfe bakın ki; girdiğim kurum, konusu yurtdışında dil eğitimi, staj ve sertifika programları olan EF Uluslararası Dil Merkezleri’ydi. Üstelik, benim yapmak istediğim tüm programlar vardı. EF’in özellikle bugünlerde gerçekleştireceği proje beni çok heyecanlandırdı ve hemen hepinizle paylaşmak istedim.
Eğer benim gibi hayalleriniz varsa, siz benden daha şanslısınız demektir. Çünkü EF, bunun için size mükemmel bir fırsat sunuyor. Global Intern 2011 projemize katılıp, 3 ayda 3 farklı şehirde staj deneyimi yaşayabilirsiniz. Örneğin; benim seçeceğim yerler kesinlikle Cambridge, Cape Town ve Hong Kong olurdu...
Cambridge’e gidip, oranın akademik ve entelektüel yaşamını görmek eminim çok büyük bir deneyim olurdu. Sayısı 100’ü aşkın pub’da eğlenir, uçsuz bucaksız parklarında stres atar ve dünyanın en güzel müzelerini, kütüphanelerini ziyaret ederdim. Burada yapacağım staj, eminim kariyerime akademik açıdan büyük artılar kazandırırdı. Tabii ki orada bir ay bulunup Londra’ya gitmemek olmazdı; dünyanın en lüks, en güzel ve en metropol şehirlerinden biri için bir ya da iki haftasonunu ayırmak eminim az bile gelirdi...
Daha sonra Afrika’nın en güneyi olan gökkuşağı ülkesi olarak adlandırılan Cape Town’a geçerdim. Afrika’da birçok kültürün bir arada barındığı bu başarılı liman kentinde ticaret üzerine staj yapmak çok mantıklı bir karar olurdu. Uçsuz bucaksız kumsallarının, iki okyanusu birbirine bağlayan Ümit Burnu’nun ve tabii ki o meşhur Masa Dağı’nın ihtişamının keyfini sürerdim. Giyecek, yiyecek ve daha birçok konuda fiyatların Türkiye’nin yarısından bile az olması da cabası... Bir yanda taşralı yerel siyahilerin, diğer yanda ise oldukça varlıklı ama yerel olmayan insanların yaşadığı bu masalsı şehir, eminim bana hayatta unutamayacağım anılar yaşatırdı.
Son olarak ise dünyanın en önemli finans merkezlerinden biri olan Hong Kong’u tercih ederdim. Hayatın hiç durmadığı bu şehir eğlenceli ve teknolojik hayatıyla unutulmaz günler geçirmemi sağlardı. Çin yemeklerini ve deniz mahsüllerini doya doya yer, Güneydoğu Asya’nın en büyük eğlence ve deniz parkı olan Ocean Park’ta günlerimi geçirir, devasa alışveriş merkezlerinde alışveriş yapardım. Bunların yanısıra o ışıklı caddeleri ve sonu görünmeyen gökdelenlerinden birinde staj yapmak belki de hayatımın en büyük şansı olurdu. Ticareti, finansı ve üretimi beklide dünyada en iyi beceren insanlardan öğrenmek, kariyerimde birçok basamağı atlamama neden olurdu. Bunun yanında da gitgide popüleritesi ve gerekliliği artan Çince’yi de işime yarayacak kadar öğrenmiş olurdum.
Aslında burada bütün bir yazı boyunca anlattıklarım sadece benim hayallerim değil, sizin gerçekleştirebileceğiniz hayalleriniz... EF bunları size en iyi, en kaliteli ve en güvenilir şekilde sunuyor. Hem de bütün yiyecek, seyahat ve konaklama masraflarınız EF’ten!
İşin en güzel tarafı da bunu kazanmak için zor ve uzun sınavlardan, sıkıcı aşamalardan geçmenize gerek yok. http://www.ef.com.tr/globalintern sitemize girip kayıt yaptırın. Kendi hayalinizin, kariyerinizi ve hayatınızı nasıl etkileceğini anlatan bir video çekin. Bunu en geç 14 Şubat 2011 tarihine kadar sitemize yükleyin, biz de size 31 Mart 2011 tarihinde 3 global stajyerimizin kim olduğunu açıklayalım :)
Daha ne duruyorsunuz? Yıllarınızı vererek elde edebileceğiniz bir deneyimi, sadece 3 ay gibi kısa bir sürede yaşama şansı EF’ten, üstelik de ücretsiz!!! Kameralarınızı elinize çoktan almış olmalısınız :)
Sevgilerimle,
Nesrin Emrali Akalın