27 Temmuz 2011 Çarşamba

Tatil rotası

Yazın son ayına hızla yaklaştığımız şu günlerde sıcaklar iyice dayanılmaz hale geldi, öyle değil mi? Hele bir de tatile gitmediyseniz, tatile çıkanlara imrenmek bile insanı yoruyor. Belki siz de tatil planları yapıyorsunuz ama nereye gideceğinize bir türlü karar veremediniz. Biz sizin için düşündük, taşındık; sizi hem serinletebilecek hem de eğlendirebilecek favori tatil mekanlarını sıraladık.


İlk sırayı tabii ki Fransa'nın göz bebeği ünlü tatil mekanı Nice alıyor. Fransa’nın bu küçük şehrinde yok yok desek yeridir! İsterseniz zenginliğiyle ve muhteşem yatlarıyla ünlü Saint-Tropez’ye gidin, isterseniz festival merkezi Cannes’a. Ya da boşverin diğer yerleri, kendinizi Nice’in serin sularına bırakın...

Güneşli yerlerden devam edelim; şimdi de bir başka Akdeniz sularına yelken açıyoruz. Malta deneyimlemeniz gereken muhteşem bir ada. İtalya’ya yakın olması sebebiyle, İtalyanların etkisi altında kalmış. Özellikle Bay Street alışveriş merkezinin karşısındaki pizzacı, tam İtalyan usulü pizzalar yapıyor. Kumsallarından bahsetmemize gerek bile yok sanıyoruz; siz siz olun, Malta’ya gittiyseniz Golden Beach’i görmeden gelmeyin.

Şimdi biraz uzaklarda tatil yapalım, Amerika'nın San Diego şehrine uzuuun bir uçak yolculuğu sonrası varıyoruz. “Ne yapsak?” diye düşünürken bir de görüyoruz ki San Diego’daki herkes sörf yapıyor. Sörf tahtanızı kaptığınız gibi haydi kumsallara. Pasific Beach, Ocean Beach ve La Jolla Beach sizleri bekliyor. Dalgaların arasındayken yorgunluğunuzu atmak gibisi var mı? San Diego’da insanın aklında ne sorun varsa gider, ne hayal varsa gerçekleşir... :)

Denizde yüzmekten yorulduk, tenimiz olması gerektiği gibi bronz. Gelin artık biraz turistik geziler yapalım. Mesela İspanya'da Barselona’yı keşfedelim. Şehirde panoramik bir tur yaparsanız, mutlaka şuraları görün: La Sagrada Familia Katedrali, Endülüs Arenası, Kristof Kolomb Heykeli, Kale Semti, Kraliyet Sarayı, Barcelona Limanı, İspanya ve Catalunya Meydanı, Colon Meydanı... Bayanlar, yoruldunuz değil mi? Gelin biraz yorgunluk atalım, Fransa ve İspanya’yı birbirinden ayıran küçük prensliği keşfederek ucuza alışveriş yapalım :) Haa bir de unutmadan söyleyelim; İspanya’ya gidip Flamenko izlemeden dönmek olmaz.

Biraz olsun hayal kurabildiyseniz, biraz rahatladıysanız; ne mutlu bize...

Herkese şimdiden keyifli tatiller!

Şirin

25 Temmuz 2011 Pazartesi

Müzik dünyası "asi kız"ını kaybetti...

Müzikseverler üzgün... Çünkü kitleleri peşinden sürükleyen İngiliz şarkıcı ve şarkı sözü yazarı Amy Winehouse, 23 Temmuz Cumartesi günü hayata gözlerini kapadı.

"Rehab", "You Know I'm No Good", "Valerie", "Back to Black" gibi şarkılarıyla müzikseverlerin kalbini kazanan Winehouse; İngiliz basını tarafından "neslinin en yetenekli şarkıcısı ve şarkı yazarı" olarak nitelendiriliyordu.

27 yaşındaki Amy Winehouse, ilk albümünü (Frank) 2003 yılında çıkarmış, ancak asıl dünyaca ününe 2006'da çıkardığı "Back to Black" albümüyle ulaşmıştı. 10 milyon satan bu albüm, tam 5 Grammy ödülü kazanmıştı ve Winehouse bu sayede Brit, MTV gibi önemli müzik ödüllerinin de sahibi olmuştu.

Amy Winehouse, geride üzgün hayranlar ve birbirinden güzel şarkılar bıraktı...

Rest in peace, Amy!

EF Türkiye

21 Temmuz 2011 Perşembe

Şu anda Playa Tamarindo'da olmak vardı...

İspanyolca öğrenmek isteyenler, bu yazı tam sizlik!

Düşünün ki, Kosta Rika'nın en ünlü sahil kasabalarından biri olan Playa Tamarindo'dasınız...

Bembeyaz kumsallar, sörf öğrenmek için uygun bir deniz, doğal güzellikler ve sizi tüm içtenliğiyle bekleyen EF Playa Tamarindo ekibi...
Nasıl? Kulağa çok hoş geliyor, değil mi?

Sadece kulağınıza değil, gözünüze de hoş gelsin diye size bir video izletmek istiyoruz. Bakın EF ile gideceğiniz ülkeye varış, karşılanma ve genel atmosfer nasıl olacak... Biz EF Türkiye ekibi olarak, bu videoyu izledikten sonra bir an için kendimizi EF Playa Tamarindo'da hayal ettik. Eminiz siz de çok etkileneceksiniz :)

Buyrunuz, izleyiniz...

Sevgiler,
EF Türkiye

18 Temmuz 2011 Pazartesi

Hayvan dostlarımızın sevimli dünyası!

Sevgili EFormation Türkiye okurları,

Bildiğiniz gibi, blogumuzda Kaliforniya ve özellikle San Diego hakkında birçok yazımız oldu bugüne kadar. Amerikalıların bile "the finest city", yani "en iyi şehir" olarak adlandırdığı bu özel şehir; harika bir de hayvanat bahçesine sahip! Bugünkü yazımızda; size, EF San Diego öğrencilerimizin de gezmekten keyif aldığı bu sevimli mekandan bahsedeceğiz.


San Diego Hayvanat Bahçesi; doğal güzellikleriyle ünlü Balboa Parkı'nda bulunuyor ve dünyanın en büyük ve gelişmiş hayvanat bahçelerinden biri olarak kabul ediliyor. Burada, 4.000 hayvan ve 800'den fazla tür bulunduğu söyleniyor.

Harika bir de reklamları var, hiç izlemiş miydiniz? Eğer izlemediyseniz burayı tıklayarak izleyebilirsiniz. Gerçekten çok etkileyici ve dokunaklı bir reklam...

Şarkının sözlerini merak edenler, buyrun :)

Maybe it's the way you move,
The way you sway your hips,
Eyes that shine like precious jewels,
Perfect silky lips,
Maybe it's your angel face
Or that wonderful thing you do,
All I know is in this world
There's only one you...

Biz insanlar, bazen hayvanların ne kadar özel canlılar olduğunu unutabiliyoruz. Hatırlamak için iyi bir fırsat :)

Sevgiler,

Kübra

15 Temmuz 2011 Cuma

Bir Batı yakası hikayesi...

Amerika'ya yurtdışı eğitime gitmeyi planlayanların ilk aklına gelen soru genellikle şudur: Doğu yakasına mı, yoksa Batı yakasına mı gitsem? Biz de işi uzmanına sormaya karar verdik ve EF Batı Yakası Operasyon Müdürü Meghan Conway ile kısa bir söyleşi yaptık. Bakalım o bu konuda ne diyor? :)

***

EF Türkiye: Merhaba Meghan!

Meghan: Merhaba!

EF Türkiye: Şu an EF’te Batı Yakası Operasyon Müdürü olarak çalışıyorsun. EF yolculuğunun nasıl başladığını bize anlatır mısın?

Meghan: EF için çalışmaya 1998 yılında Eğitim Gezileri bölümünde, Amerikalı lise öğretmenlerine gezi programlarını tanıtarak başladım. Şimdiki konumum olan Dil Grubuna 2009 yılında katılmadan önce Müşteri Hizmetleri, Sadakat Programları, İnsan Kaynakları ve Operasyon departmanlarında çalıştım.

EF Türkiye: Doğu ve Batı yakasının birbirinden farklı olduğunu duyduk. En büyük farklar nelerdir?

Meghan: Amerika’daki 10 okulun tamamında titiz eğitmenler, eğlenceli ve dost canlısı çalışanlar ve yüksek kalite programlar bulunur. Ancak konumlarından dolayı Batı Yakası’ndaki okullarda rahat bir çekicilik ve sıcakkanlı Batı Yakası düşünce tarzı görebilirsiniz. Batı Yakası’ndaki pek çok okul Doğu Yakası’ndakilerden daha küçüktür ve binalar daha modern yapıdadır.

EF Türkiye: Kimlerin EF’in Batı Yakası’ndaki okullarında eğitim görmesini tavsiye edersiniz? Hangi tür öğrenciler EF’in Batı Yakası’ndaki okullarını tercih etmeli?

Meghan: Akademik gelişimlerini önemseyen ama aynı zamanda açık hava aktivitelerinden ve Amerika maceralarından keyif almak isteyen ögrenciler kesinlikle buraya gelmeli!

EF Türkiye:
Batı Yakası’na baktığımızda EF’in Seattle, San Francisco, Santa Barbara, Los Angeles ve San Diego’da okulları olduğunu görüyoruz. Bunların içinde favori bir okulunuz var mı? Hangisi olduğunu ve neden en çok bu okulu sevdiğinizi öğrenebilir miyiz?

Meghan: Honolulu, Hawaii ve Waikiki Beach’te de çok modern ve iyi konumlu okullarımız var. Keşke favori okulumu söyleyebilseydim ama bu benim sırrım olarak kalsın! Her okul büyüklük, akademik programlar ve konum açısından farklıdır. Ancak her okulun muhteşem çalışan kadrosu, gelen her öğrencinin unutulmaz bir deneyim yaşamasını sağlar. Amerika’nın neresinde olursanız olun, tüm okullarda harika öğretmenlerle ve olağanüstü çalışanlarla karşılaşacaksınız.

EF Türkiye: Batı Yakası’ndaki EF okullarının kendilerine özgü avantajları nelerdir?

Meghan: Seattle/Evergreen Kampusu Amerikalı üniversite öğrencileriyle kaynaşmak için harika bir yer. Burada EF öğrencileri Evergreen State College öğrencileriyle yan yana uyur, çalışır ve eğlenir. San Francisco okulu, en hareketli Amerikan şehrinde muhteşem bir konuma sahip. Bina yepyeni ve çok modern. Yaşça daha büyük, daha bağımsız ve olgun öğrenciler için mükemmel bir yer. Santa Barbara genç öğrenciler ve daha küçük bir şehirde yaşamak isteyenler için çok güzel bir okul. Los Angeles’ta ise farklı ülkelerden insanlar, mükemmel bir sahil konumu ve pek çok ünlü noktaya erişim var. San Diego sportif öğrenciler için oldukça fazla aktivite imkanı var. Mesela, öğrenciler derslerden sonra açık havada futbol, Amerikan futbolu, sörf, kano, tırmanma ve yürüyüş gibi bir sürü aktiviteye katılabilir. Yıl boyu hava güneşlidir ve açık hava maceraları sayesinde pek çok yerli insanla tanışma olanağı vardır. Honolulu, tropikal bir çevrede ciddi akademik ortam isteyenler için mükemmel bir tercihtir. Honolulu’da bol bol sanat, kültür, açık hava keşifleri ve macera bulabilirsiniz.

EF Türkiye: Verdiğin bilgiler için sana çok teşekkür ederiz Meghan!

Meghan: Asıl ben teşekkür ederim...

***

Gördüğünüz gibi; Doğu ve Batı yakasının farklılıkları böyle... Artık karar sizin :)

Sevgilerimizle,

EF Türkiye

14 Temmuz 2011 Perşembe

Büyük gün geldi!


EF Summeranza 2011 için sonunda beklenen an geldi! Bugün EF'le İngiltere'de olan öğrenciler, Londra'da harika bir eğlenceye imza atacak.

Ke$ha'nın sahne alacağı büyük organizasyon için tüm hazırlıklar tamam!

Geçen sene Bob Sinclar, bu sene Ke$ha bakalım seneye kimi göreceğiz Summeranza'da... :)

Tüm EF öğrencilerine şimdiden iyi eğlenceler diliyoruz. Bizi habersiz ve fotoğrafsız bırakmayın. :)

EF Türkiye

13 Temmuz 2011 Çarşamba

Cambridge Üniversitesi, EF'in benzersiz araştırma projesini destekliyor!

EF'in Global Pazarlama Müdürü Eric Feng, bize EF-Cambridge işbirliği hakkında harika bir haber verdi! Biz de sizinle paylaşmak istiyoruz: Cambridge Üniversitesi, EF'in benzersiz araştırma projesini destekliyor!

***


Cambridge Üniversitesi; 21. yüzyılın milyar dolarlık sorusunu anlamaya çalışmak için, dünyanın en büyük online dil okulundaki binlerce öğrenciden milyonlarca kelime kullanan benzersiz bir projeyi destekleyecek: İnsanlar yabancı dili nasıl öğrenir?

Cambridge Trinity College tarafından kurulan Isaac Newton Vakfı, 2010 yılında Cambridge Üniversitesi ve EF Education First arasında müşterek oluşturulan EF Araştırma Birimi için bir teşvik vereceğini açıkladı. Adını 17. yüzyılda küresel bilimin çehresini değiştiren Trinity isimli bir bilgeden alan vakıf; halihazırda barış temini, bio yakıtlar ve tropikal ormanları koruma gibi ilginç alanlarda araştırmaları destekliyor.


Birime başkanlık eden Kıdemli Araştırma Görevlisi Dr. Dora Alexopoulou, “Trinity College; şair Lord Byron ve bilgisayarın öncüsü Charles Babbage gibi dünyanın en iyi iletişimcilerinden birçoğunu yetiştirdi. Newton Vakfı’nın cömert teşviki aracılığıyla bu iletişim geleneğini sürdürmekten gurur duyuyoruz.” dedi.

Vakfın finanse ettiği teşvik; dünya genelindeki binlerce EF öğrencisinden ve dünyanın en büyük online dil okulu olan Englishtown.com’dan sözlü ve yazılı dil verimi örnekleri içeren elektronik bir veritabanı olan EF-Cambridge’in İngilizce öğrenci külliyatının gelişimini destekleyecek. Vakfın teşviki; EF Araştırma Birimi’nin, ekibin devam eden uygulamalı dilbilim çalışmalarını tamamlamak üzere, bilişimsel dilbilim alanında 2 yıl süreyle özel bir araştırmacıyı işe almasına imkan sağlayacak. Bu da veritabanının; dünya çapında en başarılı akademisyenlerin insanların nasıl İngilizce öğrendiğini anlamaya çalışmak üzere kullandığı çok daha faydalı bir kaynak olmasını sağlayacak. EF Araştırma Birimi; EF’in dünya genelindeki okul ağı içerisindeki öğrenciler, öğretmenler ve ebeveynlerle çalışarak, çocukların 2. dil öğrenmelerindeki verimlilikle ilgili örnekler içermesi için veritabanını genişletmeyi de hedefliyor.

EF'in Akademik İlişkiler Başkan Yardımcısı olan ve EF-Cambridge Üniversitesi araştırma işbirliğini yöneten Dr. Christopher McCormick, “Prestijli Isaac Newton Vakfı tarafından tanınan bu önemli araştırma alanına sahip olmaktan dolayı çok heyecanlıyız. EF; öğrencilere, geniş bir dil bilimi ve kültürel zemin üzerinden kapsamlı bir erişim imkanı sunuyor. Zaman içerisinde bireylerin nasıl İngilizce’de gelişim göstereceğinin detaylarının anlaşılması; ikinci dil kazanımı anlayışımızı ileri götürecek ve bizi daha etkin öğrenme, öğretme ve değerlendirmeye yönlendirecek.” dedi.

Eric Feng
Global Pazarlama Müdürü
EF Hong Kong

11 Temmuz 2011 Pazartesi

Bu kapı başka kapı!

Odanızın kapısı ne renk? Beyaz ya da ahşap mı? Peki; farklı olsun, rengarenk olsun istemez miydiniz? Eğer odanızda yenilik istiyorsanız, sizin için harika bir önerimiz var!

Style Your Door; odaların kapıları için yüzey etiketleri (çoğunlukla 3D) tasarlayan bir Alman markası... Oldukça gerçekçi duran bu etiketler, odanızın ve evinizin havasını anında değiştiriyor. Üstelik uygulaması da çok kolay!

Gereken yaklaşık olarak 15 ila 30 dakikalık bir süre... Fotofilmi açıyorsunuz, kapının üzerinde deniyorsunuz, kapı kolunu çıkarıyorsunuz, paketin içindeki özel bantla fotofilmi yapıştırıyorsunuz ve kapı kolunu tekrar geri takıyorsunuz. İşte bu kadar! :)



Firmanın internet sitesini incelemek isterseniz buradan ulaşabilirsiniz: http://www.style-your-door.com

Sevgiler,

Kübra

8 Temmuz 2011 Cuma

Vize çilesi peşimizi bırakmıyor...

Son yıllarda yurtdışı eğitime gitmek isteyenlerin sayısı önemli ölçüde artarken, özellikle tatil dönemlerinde favori destinasyonlar olan Avrupa ülkeleri, İngiltere ve Amerika için vize kapılarında önemli yoğunluklar yaşanmaya başladı.

Gezerken yabancı dil öğrenmek isteyenlerin yanı sıra tatilcilerin de konsolosluklara akın etmesi, vize öncesi başvuru randevusunun 2 ila 5 haftayı bulmasına neden olabiliyor. Vizeleri çıkmadığı için dil kurslarını erteleyen öğrenciler ya da tatil rotalarını vize istemeyen ülkelere yönlendiren tatilciler bu durumdan oldukça rahatsız.

Yukarıdaki yazımızla ilgili detayları Milliyet Gazetesi'nde okuyabilirsiniz.

Sevgiler,

EF Türkiye

6 Temmuz 2011 Çarşamba

Artık kariyerinize odaklanma zamanı!

Günümüz iş yaşamında rekabet giderek artıyor. Artık bir yabancı dil bilmek bile tam olarak yeterli olamayabiliyor. Eğer dil bilmiyorsanız, bir an önce yabancı dil eğitimi almanızı tavsiye ederiz. Örneğin; dünyaca geçerliliği olan İngilizce bilmek, hangi sektörde olursanız olun, sizin için yararlı olacaktır. Eğer İngilizceniz en az orta seviyedeyse, artık mesleki dile eğilmenin ve kariyerinize odaklanmanın vakti geldi demektir...

EF Master English programları; orta ve yüksek dil seviyesindeki öğrenciler için tasarlanan ve uzun dönem İngilizce eğitimini, belirli alanlarda kariyer odaklı müfredatla birlikte sunan mesleki dil programlarıdır.

Bu programların hangi konularda olduğuna bir göz atalım:

İş İngilizcesi alanında eğitim almak istiyorsanız:
Bu program, yoğun İngilizce eğitimini özel işletme konularıyla birlikte sunuyor. Dersler, ünlü Harvard Business School vaka çalışması yönteminden yararlanılarak veriliyor. Küresel pazarlama, başarılı müzakere teknikleri, topluluk önünde konuşma, liderlik gelişimi, karar verme, planlama stratejileri, ürün geliştirme ve konuşma becerileri gibi konular ele alınıyor.


Medya ve Sanat alanında bir eğitim arıyorsanız:
Türünün tek örneği olan bu uzun dönem İngilizce öğrenim programı, disiplinlerarası sanat ve medya eğitimini yoğun İngilizceyle birleştiriyor. Teorinin ötesindeki görsel kültür dünyasını keşfedebilir ve profesyonel konferanslar, çalışma gezileri, fotoğraf seansları ve profesyonel yazılımlarla, grafik tasarım teknikleriyle deneyim kazanabilirsiniz.


Otelcilik ve Turizm alanında sertifikaları araştırıyorsanız:
Yoğun İngilizce eğitimiyle uygulamalı konaklama müfredatını birlikte sunan bu program, uluslararası turizm sektörünün olanaklarını sınıfa getiriyor. Geniş kapsamlı konaklama konularını içeren günlük dersler modern sektörel uygulamalara ve teorilere odaklanırken, ünlü Harvard Business School vaka çalışmaları da ele alınıyor.


Dijital Pazarlama ve Sosyal Medya konularıyla ilgiliyseniz:
Bu program sayesinde, Dijital Pazarlama & Sosyal Medya sektöründe iletişim kurmak için gereken becerileri edinebilirsiniz. Sosyal ağ ve bloglardan online video ve referans sitelerine birçok konuyu kapsayan programda, dijital pazarlama kampanyalarını analiz etme, ölçme ve planlama fırsatı bulacaksınız.



Uluslararası İlişkiler alanında bir program arıyorsanız:
Küresel sorunları çözmek kültürlerarası iletişim gerektirir; bu program sizi bu alanda ihtiyaç duyacağınız becerilerle donatıyor. Dersler; insani yardım, barışı koruma, küresel ekonomi ve çevre gibi global konu başlıklarına odaklı... Program boyunca uluslararası ilişkiler konusundaki en yeni ve güncel kaynaklardan yararlanılıyor.



Sağlık ve Fitness alanında sertifika yok mu diye merak ediyorsanız:
İngilizce öğrenirken, hızla büyüyen sağlık ve fitness sektöründe bir kariyere hazırlanabilirsiniz. Teorik derslerin yanı sıra, programda alacağınız spor eğitimiyle farklı aktiviteleri deneme olanağı bulacaksınız. İnsan vücudunu, işlevlerini ve beslenme, sağlık, hastalıklardan korunma ve kaliteli yaşamla bağlantısını öğreneceksiniz.



Moda ve Tasarım alanına ilgi duyuyorsanız:
Baştan sona, bir fikirden bitmiş ürüne moda sektörü hakkında bilgi sahibi olabileceğiniz bir program... Moda diliyle birlikte, trendleri tahmin ve tarif etme yöntemleri keşfedebilir; pazarlanabilir bir koleksiyon yaratabilir ve yarattığınız ürünlerini satmanın en iyi yollarını öğrenebilirsiniz.


Kariyerinizi zenginleştirmek üzere yapacağınız planlara yardım etmek için hazırız!

Sevgilerimizle,

EF Türkiye

4 Temmuz 2011 Pazartesi

4 Temmuz'un hikayesi...


Eminiz internetten ya da Amerikan filmlerinden duymuş, görmüşsünüzdür; Amerikalılar için 4 Temmuz çok önemlidir. Çünkü Amerikan Bağımsızlık Günü olarak adlandırılan bu gün, 1776 yılında Amerikan Kongresi Britanya'dan bağımsızlığını ilan etti. Bu sebeple 4 Temmuz Amerika'da adeta bir festival şeklinde kutlanır.


Şu anda EF'in Amerika'daki okullarında eğitim alan öğrencilerimiz, 4 Temmuz kutlamalarına kendi gözleriyle şahit olacak. Bakalım beğenecekler mi? :)

Sevgilerimizle,

EF Türkiye

1 Temmuz 2011 Cuma

Günde kaç tweet atıyorsunuz?

Merak ediyoruz, acaba siz günde ortalama kaç tweet atıyorsunuz? www.cnnturk.com'un haberine göre; bir günde 200 milyon tweet atılıyor.

Twitter'ın açıklamasında; Ocak 2009'da günde 2 milyon olan tweet sayısının 2010'da 65 milyona, bu yıl ise 200 milyona yükseldiği belirtiliyor.

Haberin devamı www.cnnturk.com 'da...

Sevgiler,

EF Türkiye