27 Ekim 2010 Çarşamba

Global Intern 2010 şampiyonundan mesaj var!

EF Uluslararası Dil Merkezleri’nin düzenlediği Global Intern Yarışması, dünyanın dört bir yanından üniversite öğrencilerine 3 kıtada üç özel staj olanağı sunuyor. EF’in sunduğu global staj hayalini gerçekleştirmek isteyen öğrencilerin, www.ef.com.tr/globalintern/ internet adresine giderek kayıt olmaları ve “bu hayalin, kariyerlerini ve hayatlarını nasıl etkileyeceğini” anlatan bir video çekerek en geç 14 Ocak 2011 tarihine kadar siteye yüklemeleri gerekiyor. EF, geleceğin üç “Global Stajyeri”nin 31 Mart 2011 tarihinde duyurulacağı yarışma kapsamında, farklı ülkelerden binlerce öğrencinin yarışmaya katılmasını bekliyor.

Bu sene,2. düzenlenen yarışmanın geçen seneki şampiyonu Anna Bulycheva bize yaptığı stajları, yarışmayı kazandığında neler hissetiği ve katıldığı stajın kendisine kazandırdıklarını anlattı.


EF Türkiye: Merhaba Anna! Bir kez daha tebrikler! :)

Anna: Herkese merhaba! Çok teşekkürler...Artık bayrağı teslim etme zamanı geldi. :)

EF Türkiye: Geçen senenin şampiyonuydun ve bu sene 2. düzenlenen yarışmada jüri üyelerinden biri olacaksın. Global Intern 2011'e katılacaklara eminiz vereceğin birçok tavsiyen vardır. Yarışmayı kazandığını duyduğundaki hislerini ve sonrasında neler yaşadığını gerçekten de çok merak ediyoruz. Mesela, EF’le dünyanın birçok yerine gitme ve farklı organizasyonlarda stajyer olarak bulunma hakkını kazandığında düşüncelerin neydi?

Anna: İlk başta, neler olduğu ve bu olanların şaka olmadığını anlamak için zamana ihtiyacım vardı. Daha sonra önümde,nereye gideceğim konusunda son kararı verebilmek için uzun bir süreç başladı. Ve benim stajım gerçekten de global bir stajdı çünkü dünyanın birçok yerini görme şansı elde etmiştim. Düşüncelerim ne miydi? Tek kelimeyle, ŞOK olmuştum!

EF Türkiye: Peki kazandığın bu gezinin ve stajın sana artı olarak neler getirmesini umuyordun?

Anna: Ülkeleri gezmeyi ve kültürlerini öğrenip,hissetmeyi çok istiyordum. Stajım olacağı için gezeceğim ülkelerdeki çalışma ortamlarını görebilecektim. Batının ve doğunun iş yapma şekillerini kıyaslayabilecektim. Bakış açımı yeni bilgiler doğrultusunda geliştirmek ve muhteşem bir tecrübe edinmekti amacım. Tabiki diğer ülkelerden arkadaş edinebilir, Soho’da alışveriş yapabilir, Broadway showlarına katılabilir ve bir “çay” fanatiği olarak gerçek Japon çayını içebilirim ve hepsini de gerçekleştirdim! :)

EF Türkiye: Sen İsviçre,New York ve Tokyo'yu tercih etmiştin değil mi? New York’taki yaşamın ve işin nasıldı? İsviçre’de neler yaptın?

Anna: Evet. New York, muhteşemdi! EF Kampusu’nda dünyanın dört bir yanından gelen öğrencilerle beraber kaldım. Japonya’dan gelen öğrencilerden, Japonca birkaç kelime öğrenmeye başlayarak Tokyo gezim için hazırlıklara başlamıştım bile. EF’in aktivite departmanı sayesinde neredeyse her gün New York’u keşfettiğim muhteşem gezilere katıldım. Yankees maçlarına bile gittim! İsviçre’de en az New York kadar güzeldi ama kesinlikle çok daha farklıydı. Her şey olağanüstüydü, çok iyi organize edilmişti ve tabiki doğa harikaydı!Alpler’e yaptığım gezi sanırım hiç unutmayacağım bir tecrübeydi, Alpler’deki manzaranın büyüsüne kapılmamak neredeyse imkansız…

EF Türkiye: Alpler'i hepimize tavsiye ediyorsun yani... :)Eminiz, birçok hikayeyi de yanında getirmişsin gelirken. Lütfen bizimle de orada yaşadıklarından birkaç anı paylaşır mısın?

Anna: Benim için her gün neredeyse farklı bir hikayeye sahne oldu! Her gün yeni bir şeyler oldu ve ben her gün farklı şeyler öğrendim! Mesela New York’un en yüksek gökdeleni olarak bilinen Empire State binasından New York’u izlemek bir hikayeden çok daha fazlasıydı benim için…Aslında evet bir hikayem var: “Batı Yakası Hikayesi”; izlediğim bir Broadway müzikali…Ama bu showu öğrenmek için New York’a gitmelisiniz :)

EF Türkiye: Alpler'den sonra New York'a da gitmeliyiz,pekala bunu da listeye ekliyoruz. :)Tüm bu güzel ve olumlu gelişmeler esnasında üstesinden gelmen gereken zorluklar oldu mu?

Anna: Gittiğim her ülkede farklı bir görevim vardı. Zürih’te, EF’in genel merkezinde, New York’ta ise EF dil okullarında çalıştım. İşte bu yüzden her iki yerde de farklı görevlerim vardı. Her gittiğim yerdeki ekibe hemen uyum sağlamak zorundaydım! Görevler zor ama çok keyifliydi! Bazen diğer ülkeden insanların İngilizce’lerini anlamakta güçlük çektim ama mimiklerle iletişim kurmaya çalışmamız çok komik ve zevkliydi. Ve ben bu uluslararası duyguyu çok sevdim! :) Global İntern’in Ekim’de başlayacak olan yeni yarışmasında jurideki yerimi almayı sabırsızlıkla bekliyorum!

EF Türkiye: Global Intern 2011'e katılmayı düşünen Türk öğrencilerimize özel tavsiyelerin var mı? Belki birkaç ipucu... :)

Anna: Ben herkesin Global Intern 2011'de yer almasını ve benim yaşadığım bu muhteşem deneyimi yaşama şansını elde etmesini istiyorum. Benim için, 3 ay boyunca aldığım staj ele geçmez bir fırsattı ve kendime yaptığım en iyi yatırımdı. Hayata bakış açımı çok değiştirdi ve inanıyorum ki geleceğimi yönlendirmem de çok etkili olacak. Bu şans, insanın eline bir kez geçer; işte tam da bu yüzden bu yarışmada yerinizi almalısınız!

EF Türkiye: İçtenliğin ve samimi cevapların için çok teşekkür ederiz. Umarız jüri görevinde aynen staj dönemin gibi çok güzel geçer. Şimdiden başarılar!

Anna: Çok teşekkürler! :) Eminim Global Intern 2011 en az geçen seneki kadar keyifli olacak...

Geçen sene Anna kazanmış bu yarışmayı, neden bu sene içimizden biri olmasın? Haydi bu yarışmanın hayatınıza neler kazandıracağına dair videonuzu çekin ve www.ef.com.tr/globalintern/ adresine gönderin...

Herkese iyi şanslar!

EF Türkiye