29 Mart 2012 Perşembe

Zürih'te Ankaralı bir EF Temsilcisi!

EF Uluslararası Dil Merkezleri'nin dünya genelindeki 70 ülkeden fazla ofisi, her sene ülkelerin en çalışkan ve başarılı EF Üniversite Temsilcilerini EF'in Zürih'teki merkezinde özel bir eğitime gönderiyor. Bu sene EF Türkiye'den seçilen başarılı temsilcimiz Özge Yıldız'dı...

Özge bize, gün gün Zürih'te neler yaşadığını anlattı. Biz de dinlemekten çok keyif aldık, umarız siz de aynı keyfi okurken alırsınız :)

***

1. gün:
Akşamüstü 5 gibi ofiste buluştuk. Herkes kendi oda arkadaşıyla yolu bulmuştu zaten. Bizi EF Temsilciliği projesini yöneten Satış Müdürü Henrik Nilsson karşıladı. "Warm warm welcome" dedi, tek tek hepimizle tanıştı. Sonra ofisi gezdik, bütün odalara girdik çıktık. Bütün departmanları bize ayrı ayrı tanıttı ve departmandaki çalışanlar da tek tek ne iş yaptıklarını nasıl çalıştıklarını anlattı. Ben en çok EF kampanyalarını yaratan, yarışmalar düzenleyen departmanda çalışmaya özendim. Bir de katalog, flyer gibi materyalleri düzenleyen, resim seçen, slogan bulan bir departman vardı; o da bana çok cazip gözüktü. Çünkü ikisinde de yaratıcı olman lazım, sürekli düşünüp yeni yeni şeyler çıkarmak lazım ortaya...

Biz bütün ofisi gezdikten sonra bizim için hazırlanmış kokteyl salonuna geçtik. Burada da birçok insanla tanıştım, sohbet ettim EF hakkında, neler yaptığımla ilgili, bizim burada ki ofisimizle ilgili... Konuşurken de herkes hakkında genel bir fikir edindim. Dünyanın dört bir yanından gelen temsilcilerin hikayelerini dinlemek gerçekten çok keyifliydi. Ben de kendi hikayelerimi anlattım onlara.

2. gün:
Sabah erkenden kalktık oda arkadaşımla ve direk ofise gittik. Zaten ilk giden bizdik, herkes bizden 20 dakika sonra geldi :) 2. gün gerçekten dolu dolu geçti. Beyin fırtınası yaptık, zaman zaman gruplar halinde çalıştık, zaman zaman bireysel fikirlerimiz soruldu. Daha sonrasında gruplara ayrılıp belirli konu başlıkları altında tablolar halinde yeni fikirler ürettik, eksik gördüğümüz şeyleri söyledik. Farklı departmanlardan EF yetkilileri gelip sunum yaptılar bize. Daha sonra da biz tek tek sunum yaptık. Benim sunumum da ilgi çekici geldi onlara. Değişik efektler koymuştum zaten, yazılı metin koymamıştım sunumuma :)

Meksikalılar şehirlerinde 1000 tane temsilci olduğunu söylediler. 1000 kişi demek, daha çok yapılabilecek iş demek... Ben de bunun üzerine okuldaki topluluklarımla ortaklaşa bir şeyler yapmak mantıklı olur diye düşündüm. Yani gidip gelmek beni başka başka neler yapabilirim diye düşündürdü. "EF Dream Balloon" videoları izledik, çok hoşuma gitti. Bende yapmak istiyorum, Ankara’da çekebileceğim şirin bir yer arıyorum şu an :)


3.gün:
Son günümüzde de gezdik, curly oynadık. Sonra Henrik ile vedalaşıp hep birlikte yemeğe gittik. Oradan ayrılıp havaalanına gittim. Kısaca bir hafta sonu ama şu an düşününce bana bir ay gibi geliyor. Vizyonumu değiştirebilecek bir deneyim istiyordum, işte bu hafta sonu da benim için öyle bir deneyimdi. Bana bu imkanı veren EF'e çok çok teşekkür ederim.

Sevgiler,
Özge Yıldız

27 Mart 2012 Salı

Dünya Tiyatrolar Günü kutlu olsun!

Sevgili EFormation Türkiye okurları,

Bugünün Dünya Tiyatro Günü olduğunu biliyor muydunuz? Bugünün anlamı nedir, neden kutlanır, neden önemlidir diye kısa bir araştırma yaptık. Sizlerle de paylaşmak istiyoruz.

1961 yılında Uluslararası Tiyatrolar Birliği (Yani International Theatre Institute - ITI) tarafından yaratılan bu özel gün, her yıl 27 Mart günü birlik merkezleri ve dünya çapındaki birçok tiyatro grubu tarafından kutlanıyor.

Dünya Tiyatrolar Günü'ne özel kutlamalarda ulusal ve uluslararası birçok etkinlik düzenleniyor. Bu etkinliklerin en önemlilerinden biri ise dünya çapında başarı kazanmış bir tiyatro oyuncusunun, yönetmenin veya yazarın yazdığı evrensel bildirge...

Uluslararası Bildirge olarak görülen bu konuşmanın metni 20’den fazla dile çevriliyor, pek çok gazetede yayınlanıyor ve dünya üzerindeki tiyatro gruplarının oyunlarından önce okunuyor. Uluslararası Bildirge’nin yanı sıra, ITI dünyanın hemen her yerinde büyük gösteriler ve festivaller de düzenliyor.

Aslında bu özel günün şöyle bir amacı var; hatırlatmak... Neyi mi? Hemen açıklayalım. UNESCO tarafından kurulan ITI’nin en temel hedefleri şöyle:
- Sahne sanatları bağlamında, dünya çapında bilgi ve uygulama alışverişini artırmak
- Gelişim sürecinde sanatsal yaratıcılığın ve üretimin gerekliliği konusunda toplumsal bilinci uyandırmak

Dünya Tiyatrolar Günü'nünde tüm bu amaçlar bir kez daha hatırlatılmış oluyor.

Dünya Tiyatro Günü; tiyatro dünyasındaki insanlar için sahne sanatlarının insanları bir araya getirici gücünü kutlama günü... Başta Devlet Tiyatroları, Şehir Tiyatroları ve tüm özel tiyatrolardaki değerli tiyatro sanatçılarımız, yazarlarımız ve yönetmenlerimiz olmak üzere hepimize kutlu olsun :)

Dünya Tiyatro Günü; aynı zamanda hayatlarını kaybetmiş değerli tiyatro sanatçılarımızı hatırlamamız ve anmamız gereken günlerden sadece bir tanesi... Mekanları cennet olsun!

Sevgiler,
EF Türkiye

21 Mart 2012 Çarşamba

Yararlı linklere devam!

Sevgili EFormation Türkiye okurları,

Gördük ki "Bu linkler çok işinize yarayacak" başlıklı yazımızı beğenmişsiniz, çok teşekkür ederiz. Öyleyse yararlı ve ilginç linkler önermeye devam edelim, ne dersiniz? :)

İlk linkimiz sağlıkla ilgili... Umarız hiçbir zaman gecenin bir yarısında nöbetçi eczane bulmaya ihtiyaç duymazsınız ama olur ya bir gün lazım olursa İstanbul Sağlık Müdürlüğü’nün sayfasından ilinizde/ilçenizde o gün açık olan nöbetçi eczanelerin isim ve adreslerini öğrenebilirsiniz.

Hani dünyayı değiştiren günler vardır, bilirsiniz. Öyle günler, öyle anlardır ki bunlar; sadece bir ülke değil bütün dünya etkilenir. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 29 Ekim 1923 yılında cumhuriyeti ilan etmesi gibi… Eğer son 80 yılda dünyayı değiştiren 80 günü öğrenmek istiyorsanız, Time dergisinin sitesine bakabilirsiniz.

Hiç tüm dünyanın fotoğrafını bir karede görmüş müydünüz? Üstelik gece vakti… O halde tıklayın Redrat’ın sayfasına ve tüm dünyada geceyi aynı karede görün…

Bir tatil planlıyorsunuz veya organizasyon düzenliyorsunuz. Peki önümüzdeki günlerde havalar nasıl olacak? Yağmur yağar, her şey mahvolur mu? Böyle sorular canınızı sıkmasın; The Weather Channel'da herhangi bir bölgenin 10 günlük hava tahminini bulabilirsiniz.

Diyelim ki iki terimin, kavramın, nesnenin veya konunun arasındaki farklılıklar merak ediyorsunuz. Örneğin yoga ve pilates, MP3 ve FLAC, kızlar ve erkekler, şeker ve mısır şurubu... Daha birçok örnek verilebilir elbette. Siz böyle bir durumda ne yaparsınız? Çevrenize, ailenize, arkadaşlarınıza mı sorarsınız? Siz gene sorun ama artık internetten size yardımcı olan bir site var. Differencebetween.net internet sitesine girerek aradığınız iki şeyin farklılıklarını öğrenebilirsiniz.

Sosyal medyayla ilgileniyor musunuz? O halde bu site tam size göre! Social Media Today; halkla ilişkiler, pazarlama, reklam ya da sosyal medyanın kritik öneme sahip olduğu diğer sektörlerde çalışan profesyonellere yönelik bağımsız online bir komünite. Sitede her gün sosyal medyayla ilgili farklı içerikler sunuluyor. Bir bakın derim :)

Kariyer yönlendirilmesinde hepimizin zaman zaman danışmanlığa, tavsiyelere ihtiyacı oluyor; öyle değil mi? İşte tam bu nedenle size yeni kurulmuş, bolca bilgi içeren, özellikle kariyer ve yurtdışı eğitim hakkında yönlendirmeleriyle ünlü bir site öneriyoruz. Bu siteye bayılacaksınız!

Zaman zaman hepimiz iş ya da ödevimiz için araştırma yapmak durumunda kalırız. Peki anket yapmak yeterince zorken işleri kolaylaştırmaya ne dersiniz? Survey Monkey, bu tarz durumlarda ideal bir çözüm olabilir! Siteye ücretsiz üye olup bir anket hazırlayın ve linki anketi doldurtmak istediğiniz kişilere gönderin. İşte bu kadar basit! :)

Hep söylüyoruz; İngilizce dil eğitimi günümüzün vazgeçilmezlerinden biri... Artık İngilizce bilmeyi bırakın, 2. veya 3. dili öğrenmek moda! Peki iş ya da ödeviniz için ileri derece İngilizce gerektiğinde nereden yardım alıyorsunuz? Eğer yazışmaları doğru ve etkin yapmak konusunda titizseniz, Daily Writing Tips sitesinden yararlanabilirsiniz.

Umarım bu siteler de size en az ilk yazımdaki kadar faydalı olur. Yeni faydalı linklerle karşınızda olmaya devam edeceğiz. EFormation Türkiye'yi izlemeye devam edin :)

Sevgiler,
Kübra

19 Mart 2012 Pazartesi

EF Mersin ofisi açıldı!

Sevgili EFormation Türkiye okurları,

Size mutlu bir haberimiz var: Mersin ofisimiz Cumartesi günü açıldı!!! :) Yüzlerce davetlinin katıldığı açılışımız çok keyifli geçti.


Mersin’in önde gelen yurtdışı eğitim danışmanlığı firmalarından IES Yurtdışı Eğitim ile birlikte açtığımız EF Mersin ofisimiz ile yakın bölgelerde oturan öğrencilerin yurtdışı eğitim taleplerine daha hızlı ve etkin bir şekilde cevap vermeyi hedefliyoruz.

EF Mersin Ofisi Kurucusu Sevil Kassem:

“IES Yurtdışı Eğitim olarak 1995’ten beri Mersinli öğrencilere yurtdışı eğitim konusunda destek veriyor, binlerce öğrenciye uzmanlığımızı sunarak yardım ediyoruz. Şimdi ise EF Education First’in tecrübe ve kurumsal gücüyle, sektöre farklı bir soluk getirmeyi arzu ediyoruz. Amacımız; EF Mersin ofisiyle daha çok Mersinli öğrencinin yurtdışına giderek geleceğine yatırım yapmasını sağlamak. 16 Mart Cuma günü yapacağımız açılışa tüm Mersinlileri bekliyoruz.”

EF Türkiye Ülke Müdürü Mehlika Babaoğlu:

“EF Ulusararası Dil Merkezleri olarak Mersin’de açtığımız ofisimizle Mersinlilere ve yakın bölgelerdeki diğer öğrencilere daha yakın olacağımız için çok mutluyuz. Yurtdışı eğitim gençler ve profesyoneller için hayati bir önem taşıyor. 47 yıllık uluslararası deneyimimiz ve 16 ülkedeki 40’ı aşkın okulumuzla, Mersinliler için fark yaratabilmeyi ve geleceklerini şekillendirmelerine yardımcı olabilmeyi hedefliyoruz.”

Eğer yolunuz düşerse mutlaka EF Mersin ofisimize bekleriz. Adresi: Atatürk Cad. Erol Apt. No:104 33010 MERSİN. Telefon ise 0324 238 34 27.

Sevgilerimizle,
EF Türkiye

14 Mart 2012 Çarşamba

Amerika'ya 110 gün kala...

Madem bu hafta EF Amerika Haftası, biz de EF ile Amerika'ya gitmek üzere hazırlanan bir öğrencimizle sohbet edelim dedik. Aslında Ayberk'i böyle tanımlamak pek de yeterli sayılmaz. Çünkü o hem EF ile 3. kez yurtdışına gidecek bir öğrencimiz, hem de EF Üniversite Temsilciliği projemizin en aktif ve başarılı temsilcilerinden... İsterseniz hemen sohbetimize geçelim...

***

EF Türkiye: Ayberk merhaba! Öncelikle bize vakit ayırdığın için teşekkür ederiz. Bize biraz kendinden bahsedebilir misin?

Ayberk Kiper: Merhabalaaar! 8 Aralık 1993'te İstanbul Şişli'de doğdum. Şu anda Okan Üniversitesi'nde İşletme bölümünde okuyorum ve 2 yıldır EF'liyim :)

EF Türkiye: Evet :) Sen bizim eski öğrencilerimizden birisin. EF ile hem Brighton’a hem de Bournemouth’a gittin. EF’i tercih etme sebebin neydi?

Ayberk: Aslında benimki başlangıçta tamamen tesadüf oldu. Doğrusunu söylemek gerekirse ben başka bir şirketle gidecektim ama gideceğim şirketle birkaç sorun yaşadım. Sonra Bağdat Caddesi'nde yürürken EF'i gördüm ve direk içeri girdim :) EF maceram böyle başladı yani...

EF Türkiye: Orada neler yaşadın? Deneyimini bizimle paylaşabilir misin?

Ayberk: Bournemouth'da ilk 2-3 günüm gerçekten çok sıkıntılıydı, çünkü neredeyse sıfır İngilizce ile gitmiştim, kimseyle anlaşamıyordum. Ama birkaç gün sonra oraya alışmıştım ve dilim ilerlemişti. Artık insanları anlayabiliyordum; bu da birçok sorunu ortadan kaldırmış oldu :)

EF Türkiye: Brighton mı, Bournemouth mu? Çok mu zor soru sorduk acaba? :)

Ayberk: Hmmm... Gerçekten çok zor bir seçim :) İkisi de birbirine çok benzeyen iki lokasyon ama herhalde Bournemouth'u seçerdim, çünkü orası benim ilk gözağrım :)

EF Türkiye: EF ile yaşadığın deneyimi düşünürsen sana en büyük katkısı ne oldu?

Ayberk: Ben Bournemouth ve Brighton'da kısa süre kaldım; bu yüzden İngilizce'yi muhteşem bir şekilde öğrendim diyemem. Ama elbette dilim gelişti, pratiğim arttı. Ayrıca benim için sosyal bir deneyim oldu; kendime güvenim arttı, insanlarla rahat iletişim kurmamı sağladı ve bir de son olarak dünyanın dört bir yanından arkadaşlarım oldu. :)

EF Türkiye: Evet, biz de tam bu konuya değinecektik :) Dünyanın birçok yerinden arkadaşın oldu ve eminiz ki onlarla birçok aktiviteye katıldın. En çok hangi aktiviteler hoşuna gitmişti?

Ayberk: Bournemouth'ta laser quest ve karaoke night‘a bayılıyordum diyebilirim :) Brighton'da ise Summeranza partisi çok hoşuma gitmişti :)

EF Türkiye: Üniversiteye yeni başlamışsın. EF’te aldığın eğitimlerin faydasını görüyor musun?

Ayberk: Tabii ki! İngilizce muafiyet sınavını rahatlıkla geçtim :)

EF Türkiye: Tebrik ederiz! Umarız üniversitede çok başarılı olursun! Peki şimdi sırada EF New York var bu yaz için, değil mi? Heyecanlı mısın? New York’ta ne kadar kalacaksın?

Ayberk: Evet, 110 gün kaldı gitmeme. Aslında çok heyecanlı değilim ama bir an önce oraya gitmek ve 4 haftanın tadını çıkarmak istiyorum :)

EF Türkiye: Gideceğin günleri tek tek saydığına göre biraz heyecan vardır diye tahmin ediyoruz :) Biliyorsun New York EF’in en büyük kampus okulu… New York’u bu yüzden mi seçtin?

Ayberk: Aslında tam olarak öyle değil... Önceleri Miami istiyordum fakat sıcak havayı pek sevmediğimden New York'u seçtim. Ama kampusu görmek için can atıyorum tabii :)

EF Türkiye: Ayberk, sen ayrıca EF Üniversite Temsilciliği projemizde de aktif rol alıyorsun. Bize biraz bu projeden ve senin projedeki rolünden bahseder misin?

Ayberk: Elbette! EF Uluslararası Dil Merkezleri, daha önce EF ailesine katılmış veya yeni katılacak olan öğrencilere çeşitli sorumluluklar veriyor. Örneğin; bize posterler yolluyorlar, biz de onları okullara veya insanların yoğun ziyaret ettiği yerlere asıyoruz ve puan kazanıyoruz. Bu puanlar da iPad veya 3 hafta Amerika eğitimi gibi birbirinden güzel hediyelere dönüşüyor :) Benim rolüm ise Türkiyede'ki en aktif ve Amerika'yı kazanan tek temsilci olmak :)

EF Türkiye: Evet, Amerika ödülü kazanan tek temsilcimiz sensin. Tekrar tebrik ederiz :) Peki bu proje sana neler katıyor?

Ayberk: Bu proje en başta çevre edinmeme, sonra kariyerimi az da olsa şekillendirmeme yarıyor. İnsanlarla iletişim kurmada kolaylık sağlıyor.

EF Türkiye: Geleceğe dair planlarını da merak ediyoruz…

Ayberk: Birilerini kızdırabilirim ama EF'te Country Product Manager yani Ülke Ürün Müdürü olmak istiyorum fakat departmanım kesinlikle 13-18 yaş grubu :)

EF Türkiye: Kapımız sana her zaman açık, merak etme :) Peki bunca deneyiminle yurtdışında dil eğitimi planlayan öğrencilere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersin?

Ayberk: Öncelikle EF gibi güvenilir ve kendi ihtiyacınıza göre programlar bulabileceğiniz kurumlarla seyahat etmelerini ve oraya gittiklerinde hiç çekinmemelerini, Türklerle takılmamalarını önerebilirim :)


EF Türkiye: Harika! Çok teşekkür ederiz Ayberk. Sana New York maceran için şimdiden bol şans diliyoruz. Bizim için de gez, eğlen... Umarız döndükten sonra da görüşlerini bizimle paylaşırsın.

Ayberk: Ben teşekkür ederim. Elbette sizin için de oranın keyfini çıkaracağım. Görüşmek üzere!

***

İşte böyle... Ayberk yolculuk hazırlıklarına başladı bile... Eğer siz de yurtdışında dil eğitimi planlıyorsanız geç kalmadan EF ofislerinden birine gelin. Üstelik bu hafta EF Amerika Haftası! Bekliyoruz...

Sevgiler,
EF Türkiye

12 Mart 2012 Pazartesi

Macera dolu Amerika!

Sevgili EFormation Türkiye okurları,

Bugünden itibaren tüm ofislerimizde EF Amerika Haftası başlıyor. Duydunuz mu? Bu hafta boyunca ofislerimizde marshmellow yiyeceğiz, kahve içeceğiz ve Amerika hakkında bilinmeyenleri konuşacağız!


Bilinmeyenler demişken, Amerika Birleşik Devletleri'nin;

• 50 eyalet ve bir federal bölgeden oluştuğunu,
• Büyük Okyanus ve Atlas Okyanusu’nun arasında yer aldığını,
• Kuzeyinde Kanada, güneyinde ise Meksika ile sınır komşusu olduğunu,
• Resmi kuruluş tarihinin 4 Temmuz 1776 olduğunu,
• Sloganının “In God We Trust” yanı “Tanrı’ya Güveniyoruz” olduğunu,
• Başkentinin Washington DC olduğunu,
• Doğuda Atlas Okyanusu'ndan batıda Büyük Okyanus'a kadar 4.500 km genişliğinde yer kapladığını,
• Yüzölçümünün (Alaska ve Hawaii dahil) 9 milyon kilometrekareden fazla olduğunu,
• Yüzölçümü olarak en büyük eyaletlerinin Alaska ve Teksas olduğunu,
• Yaklaşık 307 milyon kişilik nüfusuyla dünyada Çin ve Hindistan’dan sonra en büyük 3. nüfusa sahip ülkesi olduğunu,
• Porto Riko ve Virgin Adaları’nın yönetimine de sahip olduğunu,
• Dünyanın en gelişmiş medyasına sahip olduğunu,
• Dünyanın en çok göç alan ülkesi olduğunu,
• Yaklaşık 3600 yüksek öğrenim kurumuna sahip olduğunu,
biliyor musunuz?

Amerika hakkında konuşulacak daha çoook şey var. Burda anlatmakla bitmez.

Bu yüzden, 12-17 Mart tarihleri arasında Taksim, Suadiye ya da Ankara ofislerimizden birine uğrayarak bize katılabilirsiniz.

Üstelik bu haftaya özel %10'a varan fiyat avantajlarımız da var! Kaçırmamanızı tavsiye ederiz. Bizden söylemesi :)


Amerika maceramıza sizi de bekliyoruz :)

Sevgiler,
EF Türkiye

7 Mart 2012 Çarşamba

Reed Türkiye diyor ki: İş yaşamında yabancı dil şart!

Sevgili EFormation Türkiye okurları,

Yepyeni bir röportajla yine karşınızdayız. Bildiğiniz gibi, Türkiye'de her yıl binlerce yeni üniversite mezunu iş aramaya başlıyor ve zorlu bir süreç yaşıyor. Artan rekabet de pek yardımcı olmuyor doğrusunu söylemek gerekirse...

Biz de tam bu sebeple, sektörün önde gelen insan kaynakları firmalarından Reed Türkiye'nin Genel Müdürü Asiye Özçelik Yıldırım ile görüştük. Asiye Hanım bize kendisi, Reed Türkiye ve Türk insan kaynakları pazarı hakkında bilgiler verdi; gençlere işe giriş süreçleri için önemli tavsiyelerde bulundu.

Meraklandığınızı tahmin ederek hemen röportaja geçiyoruz :)

***

EF Türkiye: Merhaba Asiye Hanım. Öncelikle bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Bize kısaca kendinizden ve kariyerinizden bahsedebilir misiniz?

Asiye Özçelik Yıldırım: Marmara Üniversitesi'nde Psikolojik Danışmanlık bölümünde eğitim aldıktan sonra, Boğaziçi Üniversitesi İşletme programını tamamladım. Psikolojik danışmanlık alanında grup terapileri ve bireysel terapi çalışmaları yaptım.

İnsan kaynakları, her zaman ilgimi çeken bir bölüm olduğu için bir holding bünyesinde İK departmanında görev aldım. İnsan kaynaklarının tüm bölümlerini gördükten sonra, seçme ve yerleştirme alanında uzmanlığımı geliştirmeyi arzu ettim. 13 yıl boyunca insan kaynakları danışmanlığı sektöründe birçok farklı pozisyonda görev aldım. 2011 yılı itibariyle Reed Türkiye’nin Genel Müdürü olarak görev yapmaya başladım.

EF Türkiye: Hayırlı olsun diyerek söze başlayalım o halde... Bildiğimiz kadarıyla Reed, özellikle İngiltere'de çok kuvvetli bir şirket. Bize Reed hakkında bilgi verebilir misiniz?

Asiye Özçelik Yıldırım: Reed, genç girişimci Alec Reed’in 1960 yılında İngiltere’de 75 Pound ile kurduğu, günümüzde Superbrands araştırmasında İngiltere’nin 201 numaralı ve en beğenilen İK markası haline gelmiş bir şirket... Reed, kuruluşundan itibaren geçen 51 yıl içerisinde büyük başarılara imza atmış. İngiltere danışmanlık sektöründe 'muhasebe' elemanı teminiyle ilk uzmanlaşan firma olmuş. Geçen süre içerisinde 30’un üzerinde uzmanlıkta dünya çapındaki 15 farklı ülkede bulunan 350’nin üzerinde ofisinden hizmet veren yapısıyla, firmaların İK alanında çözüm ortağı haline gelmiş.

2000’li yılların başında kurulan www.reed.co.uk Avrupa’nın en çok ziyarete edilen ve istihdamın gerçekleştirildiği internet sitesi olmuş. Şirketimiz gelişim sürecinde, sosyal sorumluluk projelerine de ağırlık vermiş. İnsanlığa destek vermek amacıyla Reed Vakfı'nı kurmuş. Reed Specialist Recruitment’ın %18’ine sahip Reed Vakfı; Ethiopiaid, The Big Give, Womankind Worldwide gibi yardım kuruluşlarını kurmuş ve gelişimlerini sağlamış.
Reed Türkiye olarak biz de haftanın bir günü, daha iyi bir dünya için çalışıyoruz.

EF Türkiye: Peki Reed Türkiye ne zaman kuruldu? Ozellikle hangi alanlarda işe alım üzerine uzmanlaşıyorsunuz?

Asiye Özçelik Yıldırım: Reed Türkiye 2011 yılında kuruldu. Türkiye’de sektörel ve disipliner uzmanlıklarda hizmet veriyoruz. Bankacılık & Finans, Hızlı Tüketim Malları, İlaç, Enerji ve Teknoloji sektörleri ana sektörlerimiz olarak yer alıyor. Belirttiğim sektörlerde bir genel müdürlükte olması gereken tüm pozisyonlarda uzman ve üst düzey seçme & yerleştirme danışmanlığı sağlıyoruz. Bunun haricinde bu sektör dışında disipliner uzmanlıklarımız arasında yer alan İK, Satış, Mühendislik, Satınalma, BT, Finans, Muhasebe ve Pazarlama pozisyonlarında; müşterilerimize aramakta oldukları yetenekleri istihdam ediyoruz. İnternet sitemizde ve Linkedin sayfamızda güncel pozisyonlarımızı yayınlayıp sektörlere aday havuzları oluşturuyoruz.


EF Türkiye: Yakın dönem hedefleriniz ve pazardan beklentileriniz neler?

Asiye Özçelik Yıldırım: Türkiye Reed olarak sektörün 'en fazla' işe alım yapan danışmanlık firması olmayı değil, 'en iyi' işe alım yapan danışmanlık firması olmayı hedefliyoruz. Her geçen gün büyüyen müşteri sayımız ve aday havuzumuzla, pazardaki payımızı arttırıyoruz.

EF Türkiye: Türkiye'deki işsizlik oranı ve her yıl mezun olan öğrenci sayıları malum... İK sektörü nereye doğru gidiyor sizce?

Asiye Özçelik Yıldırım: Türkiye’de genç nüfusun çok fazla olmasından dolayı her geçen gün işgücüne katılım sayısı artıyor. Tüm şirketler nitelikli adayları istihdam etmek istiyor. Artık üniversiteden yeni mezun veya tecrübeli adayların istemiş oldukları pozisyonlardaki işleri elde edebilmeleri için, diğer başvuru yapan adaylara oranla daha fazla beceri ve yetkinlikleri olması gerekiyor. İK’cılar doğru yetenekleri bulmak için birçok aşamalı görüşmeler gerçekleştiriyor. Bu görüşmeler esnasında kişinin genel yetenekleri, yetkinlikleri, dil becerileri, şirkete ve göreve uyumu gibi kriterler değerlendiriliyor. Artık parlak firmaların çalışanı olmak için tüm adaylar yarış halinde...

EF Türkiye: Evet, artık gerçekten de herkes yarış halinde. Peki siz bir adayla görüşürken en çok nelere dikkat ediyorsunuz? Seçtiginiz kişiyi hangi kriterlere göre seçiyorsunuz? Gerçi şimdi soracağımız soru, işe alınacak pozisyona göre değişiklik gösterebilir ama...

Asiye Özçelik Yıldırım: Günümüzde işsizlik oranının yüksek olmasından dolayı firmalar en iyi adayları istihdam etmek istiyor. Adayların eğitimleri, yabancı dil bilgisi, yetkinliklerini detaylı olarak değerlendiriyoruz. Artık kişilerin değerlendirilme sürecinde sadece bilgi birikimi ve geçmiş tecrübeleri değil; hayata bakış açısı, kişilikleri, arzu ve istekleri de büyük rol oynuyor. Dolayısıyla belli bir bilgi birikimine sahip adaylara, benzer sektörlerde geçmiş tecrübelerinde edindikleri bilgi birikimini değerlendirebilecekleri roller önerebiliyoruz. Sektörler arası pozitif transferler adaylara dinamizm, şirketlere yeni bakış açıları getiriyor. Tutarlılık, dürüstlük, açıklık, iletişim, takıma uygunluğu açısından değerlendirmelerimizi yaparken; pozisyonda aranılan yetkinliklerini de değerlendiriyoruz.

EF Türkiye: Bildiğiniz gibi, EF Uluslararası Dil Merkezleri olarak her yıl yüzbinlerce öğrenciye 6 dilde eğitim veriyoruz. Yabancı dil eğitiminin vazgeçilmez olduğunun sürekli altını çiziyoruz. Yabancı dil bilgisinin işe alım sürecindeki önemini bir de sizden dinleyebilir miyiz?

Asiye Özçelik Yıldırım: İşe alım sürecinde yabancı dil kullanımı artık 'olmazsa olmaz' bir kural halini aldı. Giriş seviyesindeki bir adayın bile çok iyi İngilizce konuşuyor olması lazım. Ne yazık ki birçok kişi gündelik hayatta yabancı dil konuşamıyor. Biz görüşmelerimizde kişileri İngilizce mülakata alarak konuşma seviyelerini değerlendiyoruz. Eğitimi ve yetkinlikleri anlamında başarılı olan adaylar, yabancı dil kullanamadıkları için değerlendirmede elenebiliyor. Çokuluslu firmalardaki seçim sürecine dahil olan yabancı müdürlerle mülakatlar İngilizce olarak gerçekleştiriliyor. Daha ilk aşamada bile kendinizi doğru anlatabilmek için İngilizce bilginizi kullanmanız gerekiyor. İşe girdikten sonra tüm yazışmalar ve toplantılar İngilizce yapılıyor.

Başarılı bir kariyer için okuma, anlama ve konuşma konusunda en az bir yabancı dili çok iyi biliyor olmak gerekiyor. Lisanı konuşmanın dışında aranan daha farklı özellikler bile oluyor. Farklı kültürlerdeki insanlarla iletişimi olmuş mu? Farklı bir ülkede yaşamış mı? Bu tecrübelerden neler kazanmış? İş ortamına hangi tecrübelerini aktarabilir? gibi konular sorgulanabiliyor. Özellikle yurtdışı tecrübesi olan adaylar; gerek yabancı dili konuşmak, gerek bakış açısı olarak görüşmeyi yapan kişilerde olumlu bir izlenim bırakmakla birlikte farklılıklarını ortaya koyabiliyor.


EF Türkiye: O halde EF öğrencileri şansı diyebiliriz sanıyoruz :) Son olarak eklemek istedikleriniz...

Asiye Özçelik Yıldırım: Sonuç olarak genç nüfusa sahip bir ülkeyiz; üniversite sayımız ve buralardan mezun olan öğrenci sayımız diğer ülkelere göre yüz güldürüyor. Ancak lisan ülkemizde çok önemli ve çözülmesi gereken bir sorun... Genç nufüsumuzun lisan bilgisi olmamasından dolayı ülkemize yapılacak olan yatırımların farklı ülkere kaydığına şahit oldum. Bu nedenledir ki gençlere çok iş düşüyor. Kariyerinin yönetimi kendi sorumluluklarında. Önceliklerini belirleyip lisan konusunda kendilerine yatırım yapmaları gerekiyor. İyi bir eğitimlerinin olması yeterli değil, iyi bir yabancı dil bilgisi çok çok önemli! Bu nedenle kariyerlerini inşa ederken, yabancı dil bilgilerini değerlendirip vakit kaybetmeden dil konusundaki eksikliklerini tamamlamalarını tavsiye ederim.

EF Türkiye: Bize vakit ayırdığınız için tekrar teşekkür ederiz Asiye Hanım. Gerçekten çok faydalı bilgiler verdiniz. Eminiz EFormation Türkiye okurları çok faydalanacaktır.

Asiye Özçelik Yıldırım: Benim için de bir keyifti, ben teşekkür ederim. Başarılar dilerim...

***

İşte böyle... Rekabetin her geçen gün arttığı iş yaşamında en temel unsur, rakipler arasından farklılaşabilmek ve varolan yetkinliklerini doğru bir şekilde iletebilmek... Yabancı dilin önemini de unutmadan tabii! Bu arada yabancı dilinizin hangi seviyede olduğunu bilmiyorsanız; İngilizce, Almanca, İspanyolca ve Fransızca'nızı test edebileceğiniz bu linke mutlaka tıklayın.

Geleceğinize yatırım yapmak istiyorsanız, sizi EF'e bekliyoruz :)

Sevgiler,
EF Türkiye

6 Mart 2012 Salı

Şimdi rekabet zamanı...


Rekabete hazır olup olmadığınızı test edin!

İngilizce, Fransızca, İspanyolca veya Almanca dil becerilerinizi EF ile test edin.

Daha üniversitedeyken, rekabetçi bir iş yaşamına hazırlaklarınıza başlıyorsunuz. Bir ya da birden fazla yabancı dil konuşmak bir gereklilik, özellikle de başarılı bir kariyer hedefliyorsanız...

İngilizce, Fransızca, İspanyolca veya Almanca dil becerilerinizi EF ile online olarak test edin. Avrupa Ortak Referans Çerçevesine göre resmi dil seviyenizin ne olduğunu size söyleyeceğiz. Hemen sınavı olun!

Sadece katılarak, Global Gelecek seminerimize de davetli olun!

Bakalım hangi dili, ne kadar biliyorsunuz!
Bol şans,
Şirin