8 Haziran 2011 Çarşamba

Şanslı Masa'da yarışanlar gerçekten şanslı mı dersiniz?

Sevgiliniz, “Tek taş aldım” diye size okey taşı hediye etse? Ya da bir anda çok güzel bir kafenin koltuklarında bağıra çağıra şarkı söylese ne yapardınız?

Evet, evet doğru tahmin ettiniz. Bugünkü yazımız tam da Türkiye’nin günlerdir konuştuğu, Kanal D’de yayımlanan “Şanslı Masa” hakkında. Sinan Çalışkanoğlu ve Orçun Kaptan’ın moderatörlüğünü yaptıkları programda; bir mekânda, şanslı masayı seçip kameralarını gizleyen ekip, partneriyle birlikte yarışmacıyı belirliyor. Ve ansızın yarışmacıyı çağırıp, partnerinin haberi olmadan ona bir kulaklık veriyor. Bu sayede yarışmacı ile iletişim kuruluyor. Yarışmacıya, kulaklık aracılığıyla görevler veriliyor ve akabinde de yarışma başlıyor. Yarışmacılar bazen karşısındakine yalanlar, bazen de restoranın içinde şarkılar söylüyor. Karşısındakinin tahammül sınırlarını zorlayan yarışmacılar, etapların hepsini geçmeleri takdirde 5000 lira kazanıyor.

Bu programın orjinallari daha önce yurtdışında birçok kez denenmiş ama galiba hiçbiri Türkiye’deki kadar ilgi görmemiş. Siz hiç yurtdışında böyle bir olaya tanıklık ettiniz mi? EF okullarıyla yurtdışında eğitime giderseniz, belki siz de şanslı masaya denk gelirsiniz, ne dersiniz?

Hepinize şanslı günler diliyorum :)

Şirin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder