1 Mayıs 2011 Pazar

İngiltere Hayallerim yarışmasının kazananları belli oldu!

İki aydır devam eden 'İngiltere Hayallerim' yarışması sonuçlandı! EF & Hey Girl yarışmasının jürisi seçimini yaptı, kazananları belirledi. Hatta Tuğçe Vural İngiltere, Ayça Yağışan Malta için valiz toplamaya başladı bile!

Bugün yarışmayı ikincilikle bitiren Ayça'nın yazını beğenilerinize sunuyoruz. Yarın şampiyonumuzun yazısı gelecek :)

Tekrar tebrikler AYÇA! :)

BİR KELEBEĞİN KANATLARINDA
Sıradan bir okul gününün sonuydu. Evin yolunda en sevdiğim sokakta yürüyordum. Hafiften esen rüzgar saçlarımı dalgalandırıyor, bu hoşuma gidiyordu. Köşeyi dönmüştüm, çiçek kokulu sokakta yürürken bir yandan da hayallere dalmıştım her zamanki gibi.
Hayallerime ve yürümeye devam ediyordum. O sırada birdenbire omzuma dokunan bir el beni hayallerimden sıyırdı. Kim olduğunu görmek için arkama döndüğümde gözlerime inanamadım. Şaşkınlık ve heyecandan tek kelime edemiyordum. Öylece kalakalmıştım!

Karşımda duran kim miydi?
Kanatlarını kocaman açmış, bin bir renk ve parlayan sevimli gözleriyle bana bakan kocaman bir kelebek! Bilmiyorum, belki de bir periydi küçükken annemin masallarda bana anlattığı. Kelebek, hiçbir şey söylemeden kanatlarını bana doğru uzatıyordu. Sanki onunla bir yere gitmemi istiyormuş gibi bakıyordu gözlerime. Ona nasıl karşı koyabilirdim ki? Yavaşça kanatlarının üstüne çıktım, aslında onu incitmekten de korkuyordum, o kadar narin ve görkemliydi ki! Sonra kelebek kanatlarını çırpmaya başladı. Uçuyordum! İnanamıyorum, bulutların üstünde, bir kelebeğin kanatlarında bilmediğim bir yere uçuyordum. O kadar mutluydum ki o anı hiç mi sorgulamak istemiyordum.
Yolculuk uzun sürmemişti, kelebek aşağıya doğru süzülmeye başlamıştı. Gittikçe hızlanıyordu ve aşağıdaki tam göremediğim şehre iyice yaklaşmıştık. O heyecana dayanamayıp gözlerimi sıkı sıkı yummuştum. Sonunda kelebek kanat çırpmayı bıraktı, yavaşça beni yere indirdi. İşte o sırada yolculuk boyu hiç konuşmayan kelebek:
“Bir gün hepimizin hayalleri gerçeğe dönüşecektir. Bu günü sakın unutma!” dedi ve yeniden hızla pırıltılı kanatlarıyla gökyüzüne doğru uçtu.
Arkasından bağırdım:
“Çok teşekkür ederim! Seni asla unutmayacağım! Peki ama ben neredeyim?”
Kelebeğin arkasından bakakalmıştım ki yüzümü ıslatan o inceden yağmuru hissettim. Evet, yağmurlu bir şehrin sokaklarındaydım ve keşfetmem gereken çok şey vardı önümde. Yürümeye başladım, her attığım adımda daha çok hayranlık duymaya başlamıştım bu şehre karşı. Sokaklar, evler, görkemli şatolar, meydanlar ve insanlar… O kadar çabuk ısınmıştım ki buraya sanki içimde bir yerde taşımıştım burayı yıllarca, sanki içimde bu şehre ait izler vardı.
“İşte, işte buldum!” diye sevinçle bağırdım kendi kendime. Bu şehri tanıyordum. Burası yıllardır hayallerimde, sokaklarında en sevdiğim şarkı eşliğinde dans ettiğim, en sevdiğim müzik gruplarının ilham aldığı yerdi. Burası benim hayallerimin şehriydi ve kelebek bunu gerçeğe dönüştürmüştü.
Ah! Nasıl da daha önce anlayamamıştım. Oysa ki yağmur saatlerdir, bana bir şey söylemek istiyor gibi kulağıma yanaşıyor, bazı harfler fısıldıyordu. İşte, şimdi o harfler anlamlı bir kelimeye dönüşmüşlerdi..
L-O-N-D-R-A
Şimdi her yer bu sesle dolmuştu. Sokaklar, kuşlar, insanlar, yağmur damlaları… Hepsi bir ağızdan “Londra” diye haykırıyorlardı. “İşte, buradasın, hayallerine ulaştın.”diyorlardı. Sesler gitgide yükseldi, bütün bedenimle yağmurun ve asaletin şehri Londra’yı hissedebiliyordum. Kendi etrafımda küçük çocuklar gibi mutlulukla dönüyordum, ellerimi açmış, yağmur damlalarını kucaklıyordum...

Gözlerimi açtığımda hava çoktan aydınlanmıştı. Telaşla yataktan fırladım. O sırada yere bir şeyin düştüğünü gördüm, eğildim, aldım. Bu, dün gece heyecanla okuduğum Hey Girl dergimdi. Bakmak için bir sayfasını açtım ve hayatımın en güzel sürpriziyle karşılaştım. Şaşırmıştım! Tam da İngiltere Hayallerim Yarışması duyurusunun olduğu sayfada, küçük, parıl parıl parlayan kelebek kanatları duruyordu.
Bu… Bu gerçek olabilir mi? Yoksa hala rüyalarımda mıydım? Bilemiyorum ama emin olduğum tek bir şey var, o da benim peri kelebeğim Heygirl’den başkası değildi!

Ayça Yağışan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder